ALTIN KÖY’DE HASAT ZAMANI

Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki'nin projelendirdiği ve ilk günden itibaren her anıyla özel olarak ilgilendiği Altın Köy projesinde hasat zamanı geldi. 100 yıl öncesinin köy hayatının canlandırıldığı Altın Köy’de hasat zamanı bizzat Başkan Tiryaki'nin hasadı biçmesiyle başlatıldı. Başkan Tiryaki’nin davetlisi olarak Dörtdivan belediye başkanımız Hasan Uzunoğlu, Bolu tarım Gıda ve Hayvancılık Müdür Yardımcımız Fahri Tetik ve Bolu Merkez Orman İşletme Müdürümüz Kemal Yıldız’da katıldı.

 500 dönüm arazi üzerine kurulan, yapımı yaklaşık 2 yıl süren ve 100 yıl öncesinin köy hayatının yaşatıldığı Altın Köy Açık Hava Müzesi’nde 100 yıl öncesinin nasıl hasat yapıldığını basına tanıtımını Başkanımız Hasan Uzunoğlu ile birlikte Başkan Veysel Tiryaki yaptı.

Başkan Tiryaki Tırpan çekiçledi Hasat Biçti, Buğday öğüttü

Kendisinin de köyde doğup büyüdüğünü anlatan ve köyde yapılan tüm işleri zamanında yaptığını belirten Başkan Tiryaki, tırpan çekiçledi, hasat biçti, patoz yaptı, değirmende buğday öğüttü... Başkan Tiryaki, yapılan işlerin tüm inceliklerini ayrıntılarıyla anlattı.

 Önce köy meydanında tırpan çekiçleyen Başkan Tiryaki, çekiçleme işini tamamladıktan sonra tırpanı omzuna alarak buğday tarlasına doğru yol aldı. Sıcak havaya rağmen ekinleri büyük bir ustalıkla biçen Veysel Tiryaki, ardından da patozun başına geçti.

 

Patozu kendi kuran Başkan Tiryaki, bu işlemin ardından biçilen buğdayları at ve eşeklere yükleyerek değirmene götürdü. Altın Köy’de inşa edilen su değirmeninde buğday öğüten Başkan Tiryaki, buradan elde edilen unun hakiki kepekli buğday unu olduğunu belirtti.

 

Değirmenden çıkan unun ardından köy fırınına giderek, köylü kadınların yaptığı tam buğday ekmeğe dönüştüğünü gösterdi.

 

 Altın Köy’den elde edilen tüm mahsullerin köyde satışa sunulduğunu söyleyen Başkan Tiryaki, tamamı organik ürünlerin çok talep gördüğünü söyledi.

 

Altın Köy Açık Hava Müzesi hakkında bilgi veren Başkan Tiryaki şöyle konuştu:

"Altın Köy Açık Hava Müzesi”nin kapısı, camisi, çamaşırhanesi, okulu, bakkalı, köy evleri, yayla evleri, bağ evleri, yel ve su değirmeni, asma köprüsü, köy kahvesi köyün içindeki yerini aldı.  Burası yaşayan bir açık hava müzesi. Bu köyde koyunlar, kuzular, inekler, öküzler, atlar, eşekler, köpekler, kuşlar, arılar, horozlar, tavuklar da var. Bu köyde buğday tarlası, sebze, meyve tarlaları, meyve ağaçları, orman, dere da var. Bu köyde süt, yoğurt, tereyağ, peynir, yumurta, un, ekmek, domates, salatalık, karalâhana, marul, roka, semizotu da var. Bu köyde nalbant, kalaycı, dokumacı, demirci, değirmenci, köy bekçisi, köy muhtarı, kahveci, bakkal, seyis de var. Bu köyde 100 yıl öncesine ait eşyalar da var.

Bu projenin Türkiye’de bir ilk olduğunu ifade eden Başkan Tiryaki, “Anadolu’nun bazı yörelerinde terk edilerek, fırınlarda odun olarak satılan 100 yıllık evleri satın alarak,  Altın Köy içine yeniden kurduk.  Zamanında hiç çivi kullanılmadan birbirine geçme yöntemiyle yapılan köy evleri, sökülerek, onlarca kamyonla Ankara’ya getiriliyor ve yine aynı yöntemle Altındağ’a kuruluyor. ” diyerek sözlerini sürdürdü.

 Altın Köy Açık Hava Müzesi’nin Ankara için önemli bir çalışma olduğunu belirten Başkan Tiryaki, “Çocuklarımıza sütün fabrikada üretilmediğini, domatesin toprakta,  elmanın ağaçta yetiştiğini, yumurtanın tavuktan çıktığını, ekmeğin undan, unun buğdaydan yapıldığını bu köyde göstereceğiz. Günümüzde çocuklar hayatında hiç koyun, tavuk, at görmeden büyüyor. Tarlanın ne demek olduğunu bilmiyor. Hangi meyvelerin ağaçta, hangilerinin toprakta büyüdüğünü bilmiyor. İşte tüm bunları artık burada görüp yerinde öğrenebilecekler. Bir ata nasıl nal çakıldığını görecekler. Bir kilimin nasıl dokunduğunu görecekler”  dedi.

Haber tarihi: 05 / 08 / 2015
Haber Yorumları: 0

Henüz yorum bulunmamaktadır. İlk yorumu siz yapabilirsiniz.

Ad, Soyad	*
E-Mail
	Kalan karekter sayısı:
Yorum	*
	Güvenlik kodunu giriniz: *
	(* Doldurulması zorunlu alanlar)